CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynel Emre’den mühürsüz referandum açıklaması
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynel Emre, “‘Mühürsüz referandumla ilgili her türlü hukuki girişim dönemin parti yöneticilerimiz tarafından yapılmıştı. Yüksek Seçim Kurulu’na 18/04/2017 tarihinde halkoylamasının iptali istemli başvuru yapılmıştır. YSK 19/04/2017 tarihli, 573 sayılı kararı ile başvurumuzu reddetmiştir. Bunun üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 04/07/2017 tarihinde başvuru yapılmıştır. Başvuru AİHM tarafından incelenmiştir. AİHM 21 Kasım 2017 tarihinde başvuruyu reddetmiştir. İddia edildiğinin aksine her türlü hukuksal girişimde bulunduğumuz referandumun iptalinin CHP elindeymiş gibi gösterilmesi en basit ifadeyle çarpıtmadır” açıklamasını yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynel Emre, eski CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın gazeteci Nevşin Mengü’nün youtube programında “Mühürsüz oyları AİHM’ye götürmeme engel olundu” iddiasıyla ilgili açıklama yaptı. Emre’nin bu akşam X (Twitter) hesabından yaptığı açıklama şöyle:
“‘MÜHÜRSÜZ REFERANDUMLA İLGİLİ HER TÜRLÜ HUKUKİ GİRİŞİM DÖNEMİN PARTİ YÖNETİCİLERİMİZ TARAFINDAN YAPILMIŞTI”
“‘Mühürsüz referandum’la ilgili her türlü hukuki girişim dönemin parti yöneticilerimiz tarafından yapılmıştı! 2017 yılında gerçekleştirilen ve ülkemizin başta ekonomik ve hukuksal olmak üzere tarihinin en kötü dönemlerini yaşamasına sebebiyet veren ve hala ciddi şaibeleri barındıran anayasa referandumu oylamasına ilişkin son günlerde partimiz öznelinde eksik ve yanlış bir tartışma yürütülmektedir. Bu tartışmaların seçim sonrası Partimize yönelik iktidar eksenli yıpratma boyutundaki saldırılara fırsat vermesinin önüne geçmek amacıyla kamuoyunu bilgilendirme gereği doğmuştur.
16 Nisan 2017 günü gerçekleşen halkoylamasında, sandık kurulu üyelerimize ve müşahitlerimize yapmaları gereken işlemlere ilişkin kısa mesajlar gün boyunca partimiz tarafından gönderilmiştir. Bu mesajlar arasında, oy pusulası ve oy zarflarının sandık kurulu mührü ile mühürlenmesi gerektiği uyarısı da bulunmaktadır. Partimize, gün içerisinde çok sayıda sandık kurulunun oy pusulalarını ve oy zarflarını mühürlemediğine ilişkin şikayetler bildirilmiştir. Bu durum karşısında, sandık kurulu üyelerimize ve müşahitlerimize mühürsüz oy pusulası ve zarflarla kaç seçmenin oy kullandığının tutanak defterine geçirilmesi gerektiği konusunda ayrıca mesaj atılmıştır. Yüksek Seçim Kurulu’nun mühürsüz oy pusulaları ve zarflarının geçerli olduğuna dair yanlış kararının çıkması üzerine de sandık kurulu üyelerimiz ve müşahitlerimiz bu durumdan haberdar edilmiş ve yine mühürsüz oy pusulası ve zarflarla kaç seçmenin oy kullanıldığının tutanak defterine geçirilmesi istenmiştir.
“AİHM 21 KASIM 2017 TARİHİNDE BAŞVURUYU REDDETMİŞTİR”
Ardından Yüksek Seçim Kurulu’na 18/04/2017 tarihinde halkoylamasının iptali istemli başvuru yapılmıştır. Bu başvuruda seçim takvimi boyunca yapılan usulsüzlükler ve gizli oy ilkesinin ihlali yanında mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması konularının tümüne değinilmiştir. YSK 19/04/2017 tarihli, 573 sayılı kararı ile başvurumuzu reddetmiştir. Bunun üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 04/07/2017 tarihinde başvuru yapılmıştır. Başvuru AİHM tarafından 48818/17 numaralı dosya ile incelenmiştir. AİHM 21 Kasım 2017 tarihinde başvuruyu reddetmiştir. AİHM’in kararı, https://hudoc.echr.coe.int/#{%22itemid%22: [%22001-179280%22]} linkinde bulunmaktadır.
“AİHM, BAŞVURUYU REDDEDERKEN MÜHÜRSÜZ OY PUSULALARININ GEÇERLİ SAYILMASI KARARININ HAKLI OLDUĞUNU İFADE ETMEMİŞTİR”
Bu kararda YSK kararının doğru olduğu yönünde bir görüş belirtilmemiştir. Başka bir ifadeyle AİHM, başvuruyu reddederken mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması kararının haklı olduğunu ifade etmemiştir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak seçimlere ilişkin temel ilkemiz, halk iradesinin adil ve tarafsız şekilde tecelli etmesidir ki bunun için kanıtlayabildiğimiz her türlü hukuksuz gelişmeye karşı yasal haklar zamanında kullanılmıştır. İç hukuk mekanizmasının iktidarın güdümüne girmesinden kaynaklı uluslararası düzeyde de girişimlerimiz yapılmıştır. İddia edildiğinin aksine her türlü hukuksal girişimde bulunduğumuz referandumun iptalinin CHP elindeymiş gibi gösterilmesi en basit ifadeyle çarpıtmadır.”