Genellikle apandisi kolayca idare edebileceğimiz bir organ olarak düşünürüz, ancak son zamanlarda bilim, bu küçük organa daha olumlu bir bakış açısıyla yaklaşmaya başladı. Öyle ki vücudumuzda düşündüğümüzden çok daha önemli etkileri olduğu keşfedildi. Detaylar için buyurun haberimize. ?
Kaynak: https://www.iflscience.com/think-your…
Apandis, birçok evrime rağmen varlığını sürdürdüğüne göre, mutlaka bir faydası olmalı, değil mi?
Şimdiye kadar olan sorun, bunun ne olabileceğini bulmaya çalışmaktı, ancak yeni bir çalışma, dünya çapında çocukların en büyük ölüm nedenlerinden biri olan bir hastalıkla ilginç bir bağlantı buldu.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, ishal, 5 yaş altı çocuklarda yılda 50 binden fazla ölümle sonuçlanıyor.
Bu yaş grubunda ölüm sebepleri arasında ikinci sırada ishal yer alıyor. Enfeksiyonlar, genellikle rotavirüs gibi mikroorganizmalar tarafından oluşturuluyor ve çoğunlukla kirli gıda ve su aracılığıyla bulaşıyor.
Daha önce apandisit ameliyatı geçiren hastaların, belirli ishal türlerine yakalanma riskinin arttığı veya semptomların daha ağır seyrettiği belirlenmiştir. Bu bağlantı tespit edilmiş olsa da, bu durumu tetikleyen etmenler tam olarak bilinmemektedir.
Sadece insanlar ishal olmuyor.
Fransız Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü’nden (Inserm) bir araştırma ekibi, bulaşıcı ishalin etkilerini daha derinlemesine anlamak için, bu hastalıktan aşırı derecede etkilenen hayvanları inceledi. Ekip, Fransa’nın Romagne şehrinde yer alan La Vallée des Singes hayvanat bahçesindeki bin 251 primatın veteriner kayıtlarını detaylı bir şekilde analiz etti.
1998 ile 2018 yılları arasında yapılan bir araştırma bize çok şey öğretti.
Bu 20 yıllık dönem boyunca, yaklaşık 3 bin ishal olayı kayıt altına alındı ve bu olayların yüzde 13’ü ağır olarak nitelendirildi. Bu süreçte, bireylerin neredeyse yarısı en az bir kez ishal geçirdi, ancak bu durumun yükü farklı türler arasında eşit dağılmadı.
Yazarlar, çalışmalarında ‘Apandisi olan primat türlerinde, yaşamın erken evrelerinde ishal riskinin en yüksek olduğu dönemlerde, ağır ishal riskinin daha az olduğunu tespit ettik. Bunun yanı sıra, apandisi olan türlerde ishal ve ağır ishal vakalarının başlangıcının daha geç olduğunu gözlemledik.’ ifadesini kullandılar.
İnsanların apandisi olmadan daha fazla ishal riski taşıdığı gözlemlenmiştir.
Bu durum, birçok kişinin sadece işlevsiz bir organ olarak gördüğü apandisin aslında hayli yararlı bir rolü olduğunu ortaya koyuyor. Bu koruyucu etki, hayatın ilk dönemlerinde en kuvvetli şekilde görülüyor.
Çalışmanın dikkat çeken bir sonucu, 20 yıllık gözlem süresi boyunca apandisi olan hiçbir primatın akut apandisit yaşamamasıydı.
Genellikle insanlarda apandisit nedeniyle cerrahi müdahale gerektiren ve hayati risk oluşturan durumların, primatlarda görülmediği sonucuna ulaşıldı. Ancak, bu bulguların üzerine daha fazla çalışma yapılması ve apandisitin gerçek yararlarının tam olarak belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
Doktor Collard; ‘Eğer insanlarda apandisit varlığı, primatlarda gözlemlenen koruma seviyesi ile eşdeğerse, bu, ölümcül apandisit riskini büyük ölçüde dengeler.’ şeklinde ifade ediyor.
